Çocukluğundan beri temizliğe ve iyi giyime meraklı idi; bazı sıcak günlerde iki üç defa yıkandığı olurdu. Harp esnasında en sıkışık cephelerde bile ne yapıp yapmış, mutlaka her gün yıkanabilecek bir yer sağlamıştır.
Kendisine her çeşit elbise yakıştırırdı, bilhassa üniforma.
Yemek meraklısı değildi, sabahları bir şey yemez yalnız bir kahve ve sigara içerdi.
Öğle vakitlerinde bazen sadece bir dilim ekmekle, bir bardak ayran veya limonata teşkil ederdi. Ekmeği, uzun uzun parçalar halinde doğrar, bardaktaki ayran veya limonataya batırarak yerdi.
Sevdiği ve istediği sayılı yemeklerin başında, sade yağlı kuru fasülye (buna kendisi yağlı fasülye derdi) ve pilav gelirdi. Bunlar mutlaka mutfakta daima hazır bulundurulurdu. Geceleri çok geç kaldığı zamanlar, fasülye ve pilav yer öyle yatardı.
Bunlardan başka yağ ve yumurta ile ezilmiş beyaz peynirden yapılan bir nevi omleti, etli taze bamyayı ve meyvelerden kavunu severdi.
Erken veya geç, uykudan uyanır uyanmaz derhal kalkar, odadaki geniş koltuğuna bağdaş kurar bir taraftan da günlük gazeteleri gözden geçirirdi.
(Hasan RIZA SOYAK, Atatürk’ten Hatıralar s: 11)
Yorum Yok